IPCC raporu sel, kuraklık ve yangınlar daha da kötüleşecek söylüyor

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), küresel ısınmadan kaynaklı meydana gelen sel, kuraklık ve orman yangınlarının daha da kötüleşeceğini ve iklim krizinin küresel bir su krizine neden olabileceğini bildirdi.

Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuna göre önümüzdeki 20 yıl içinde ortalama küresel sıcaklığın 1,5 santigrat dereceye ulaşması veya bunu aşması bekleniyor. Rapora göre, sıcaklık artışlarına, gezegenin su döngüsündeki büyük değişiklikler eşlik edecek, halihazırda sulak olan alanlar daha fazla su altında kalırken, zaten kurak alanlar daha fazla kuraklığa eğilimli hale gelecek. Yangın, sel ve kuraklık gibi tehlikelerle dünyanın daha sık yüzleşeceğinin ifade edildiği raporda, iklim krizinin ayrıca su krizine de neden olabileceğine dikkat çekildi. İngiliz Antarktika Araştırması bilim lideri ve IPCC’nin baş yazarı Profesör Mike Meredith, tehlikelere dikkat çekerek, “Küresel ısınma nedeniyle atmosfer ısınmaya devam ettikçe daha fazla nem tutabilir ve taşıyabilir. Bu nedenle tropik bölgelerde daha güçlü buharlaşma, yüksek enlemlerde ve bazı ekvator bölgelerinde daha yoğun yağış görülebilir. Bu, zaten ıslak olan alanlarda aşırı yağış olaylarına ve daha fazla sele yol açacaktır. Bazı kurak bölgelerde kuraklıklar daha da kötüleşecek ve daha uzun sürecek. Bu tür riskler, halihazırda gördüğümüz gibi daha büyük orman yangınları riski gibi zincirleme sonuçlarla birleşiyor” diye konuştu. ABD’DEN HİNDİSTAN’A KADAR TÜM DÜNYADA HİSSEDİLECEK Kuraklığın batıda ve güneyde artan bir sorun olarak, ABD’den Hindistan’a kadar tüm dünyada hissedileceği belirtilirken, Sahra Altı Afrika’nın da birçok alanda artan kuraklık yaşaması muhtemel olarak görülürken sel ve kuraklığın Çin ve Avrupa’yı da vuracağı ifade ediliyor. University College London’da afetler ve sağlık profesörü Ilan Kelman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “İklim değişikliği ıslak ve kuru rejimleri daha aşırı hale getirecek. Akdeniz ve Güney Afrika gibi zaten kurak olan bölgelerde toprak nemi azalacak ve kuraklık artacak. Yağış yoğunluğunun artmasının yanı sıra daha az yağış günü ile mevsimsel yağış değişkenliğinin artması bekleniyor ” ifadelerini kullandı. WaterAid yardım kuruluşunda iklim değişikliği konusunda kıdemli politika analisti olan Jonathan Farr, su sistemleri üzerindeki etkilerin şimdiden dünya çapında milyonlarca insanı yıkıma uğrattığını, yoksulluğu kötüleştirdiğini, toplumları altüst ettiğini söyledi. Farr Kasım’da Glasgow’da yapılacak BM Cop26 iklim zirvesi için toplanan hükümetlerin sadece sera gazı emisyonları konusunda değil, aynı zamanda halihazırda görülen iklim krizinin etkilerine uyum sağlamak için yoksul ülkelere fon sağlama konusunda da harekete geçmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.